Motosiklette Kafayı Çevirmek


Nereye bakarsanız oraya gidersiniz. Hep duyduğumuz şey. Peki ama doğru mu? Tabii ki değil. şu basit deneyi yapın. Başınız 90° çevrik haldeyken gözlerinizi etrafta dolaştırarak yürümeye başlayın. Ne kadar kendinden emin olduğunuza bakın. şimdi aynı durumda koşmaya çalışın. Becerebildiniz mi? Son olarak koşarken ayak uçlarınıza bakmayı deneyin. Ne oldu?

Neyse, siz yaralarınızı sararken biz anlatmaya devam edelim. Basit deneyimizin ardından gittiğimiz yere bakmanın ve hızımıza uygun olarak yolun ilerisinden haberdar olmamızın önemi anlaşıldı herhalde? Burnumuz gideceğimiz yeri gösterir konumda iken gözlerimiz 3 boyutu en başarılı şekilde görür (binocular görüş); aynı zamanda ne kadar hızlı gittiğimiz en düşük hata ile algılanır.

Hiçbir şey, baş ve üst gövde hareketlerine hakim olmak kadar dönüş yeteneğinizi ve özgüveninizi geliştiremez. Daha yüksek sürat, güvenli sürüş ve akıcılık istiyorsanız ayaklıklara basmayı unutun, dizlerinizin ne yaptığı ile ilgilenmeyi bırakın ve bir sonraki sürüşünüzde sadece en basit anlatımı ile nereye gittiğinize konsantre olun. Söylemesi çok basit geliyor değil mi? Gerçekte de çok basit ama uygulayan herkes yararını görüyor. Bunu başarıyla uygulayan sürücüler, motorda yolcu gibi oturanlar sınıfından, altındaki aleti tam istediği noktaya yönlendirebilen sürücü sınıfına geçiyor.

Dönüş sırasında burnunuzu gideceğiniz noktaya çevirmek, baş ve gözleri yerle aynı düzlemde tutmak için omzunuzu kaskın yolundan çekmeniz ve üst gövdeyi bütün halde döndürmeniz gerekir. Omzunuzu kaskın rotasından çıkarmanın tek yolu ise aşağı ve öne doğru düşürmektir. Kırık durumda olan kolun bütün halde ileri gitmesinin başka artı etkileri de vardır. Evet, doğru tahmin ettiniz. Counter steering’den bahsediyoruz. Olayın bilimsel açıklamasını yapacak değiliz ama en basit haliyle anlatmak gerekirse, sağ gidonu ileri bastırmak motoru sağa, sol gidonu ileri bastırmak da sola döndürür. Dönüş tarafındaki omuzu düşürmeniz aynı zamanda o taraftaki gidonu ileri itecek ve çok daha kontrollü dönebileceksiniz. Omuz yoldan çekilince başınız rahatça dönebilecek, en dar manevralarda bile gideceğiniz nihai noktaya kilitlenebileceksiniz.

Yukarıda anlatılan tekniğin avantajları bu kadarla kalmıyor. Düşük omuz ve dönen üst gövdenin yardımı ile başınızın yere paralel konumda kalmaya devam edecek. Böylece mesafe ve motorun yatış açısını algılamanız kolaylaşacak. Aynı zamanda vücut ağırlığının bir kısmı da virajın içine kayacağından, motorun yatma açısını azaltabileceksiniz. Bir nevi motordan sarkma tekniği uyguluyor olacaksınız yani. Motordan sarkma nedir diyorsanız, bir MotoGP yarışı seyredip pilotların nasıl viraj aldığına bakın. Özellikle gözlerini nasıl viraj çıkış noktasına kilitlediklerine dikkat edin. Çok dar dağ yollarında gidiyor veya U dönüşü yapıyorsanız, gideceğiniz noktaya bakmak için çoğu zaman omuz hizanızın da ardına bakmanız gerekecek. ilk başlarda huzursuzluk verecek çünkü bir süre için motorun gittiği yere değil başka noktaya bakıyor olacaksınız. Tekniği bol bol deneyerek özgüveninizi arttırın. Motorun baktığınız noktaya gideceğine önce kendiniz inanmalısınız. şüpheye düştüğünüz anda gözler motorun önüne kilitlenip orada kalır.

Süratli viraj almada da omuz düşürme tekniğinden yararlanacaksınız. Burun gideceğiniz noktayı gösterip baş yerle paralel konumda kalarak ilerideki trafik ve yol durumuna daha hakim olacak ve hareketlerinizi önceden planlayabileceksiniz. Bu da sürüşünüze akıcılık getirecek, özgüveninizin artmasını sağlayacak. Zamanla motoru daha süratli şekilde istediğiniz noktaya yönlendirdiğinizi fark edeceksiniz. Göreceksiniz ki; dönüşe başladığınız noktada ne kadar hızlı başınızı viraj çıkışına çevirirseniz, motoru o kadar çabuk döndüreceksiniz.

Başarılı viraj almak için aşağıda yazılanları tek bir akıcı hareket halinde yapabilmeniz gerekir; frenlemeyi bitir, burun ile viraj çıkışını işaret et, omuzu düşürürken dönüş tarafındaki gidonu ileri it. Viraj alırken motorun hızı, viraja giriş noktası - virajın tam ortası (apex) - viraj çıkışı noktalarını birleştiren eğri boyunca artış göstermelidir.

Ne kadar süratli gidiyorsanız o kadar ileriyi görmeniz gereklidir. Güvenli ve akıcı sürüş için kendimizi yolu en iyi görecek şekilde konumlandırmalıyız. Ne kadar ileriyi görmemiz gerektiği ise motorun hızı ile doğru orantılıdır. Yolda görmemiz gereken minimum mesafe trafik kurallarınca belirlenmiş yasal takip mesafesidir. Bu da km/s olarak hızımızın yarısının metre olarak karşılığıdır (örneğin 100km/s hız için 50m). Ancak bu bile çoğu zaman yeterli olmaz. İleride bizi bekleyen tehlikelerden haberdar olup gerekli kaçış manevrasını uygulamak için yolun daha ötesini görmemiz güvenliğimiz için hayati önem taşır. Virajın ortasına kilitlenmek ve ya delice bir virajdan ötekine dalmak pek çok kazanın ana sebebidir. Kaçmak istediğimiz o ağaca bakmak, nihayetinde onunla öpüşmemizle sonuçlanacaktır. Hedefe kilitlenmeyip gitmek istediğimiz noktaya odaklanmalıyız. Günlük kullanım sırasında omuz düşürüp gitmek istediğiniz noktaya bakma pratiği yapmak, ileride gerçekten ihtiyaç duyduğunuzda hayatınızı kurtarabilir.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.